Yazan : Şadi Evren ŞEKER

Evrimsel diller temel olarak bir doğal dilin (natural language) geçirmiş olduğu evrimi ve bu evrimin dilde yaptığı değişiklikleri inceler. Evrimsel dil çalışmalarının bilgisayar bilimlerindeki yeri, dilbilim ve doğal dil işleme ile ilgilenen insanların dillerdeki bu değişimleri bilgisayar dünyasına uygulama merakıyla başlamıştır. Bu anlamda bilgisayar bilimleri için evrimsel diller literatürde, yapay zeka (artificial intelligence), insan makine ilişkisi (man machine interaction) veya makine öğrenmesi (machine learning) konuları altında incelenebilir.

Evrimsel dil çalışmalarında karşılaşılan en büyük zorluk dillerin geçirdiği değişimler ile ilgili kaynaklara erişimdedir. Örneğin konuşulan bir dilin geçirdiği değişimler ile ilgili bir belge ya da bir kanıt bulmak imkansızdır. Ayrıca bu alanda ampirik (deneysel, emprical, tecrübi) çalışmalar yapmak da ne yazık ki mümkün değildir (tabi bir grup insanın dilini manipüle edip dilde kalıcı değişiklikler yapmak gibi şeyleri saymazsak )

Evrimsel dillerle bilgisayar bilimleri ilgilenmeden çok önce dilbilim konusunda çalışan ve psikoloji ve sosyolojinin bu alana bakan disiplinler arası alanları ilgilenmiştir. Günümüzde bu konuda bilişsel bilim (cognitive science), psiko-dilbilim (psycholinguistic) veya nöro-dilbilim (neurolinguistic) alanlarında çalışılmakta ayrıca sosyal olguların incelendiği ve toplumsal dönüşümleri çalışan evrimsel antropoloji (evolutionary antropology) alanında da çeşitli çalışmalar yapılmaktadır.

Günümüzde evrimsel diller üzerinde yapılan çalışmaların dayandığı basit ama temel ilke, insanların iletişim ihtiyaçları doğrultusunda yapmış oldukları icatlar olarak özetlenebilir. Kısaca dil insanların iletişimi için vardır ve dilde bu iletişim ihtiyacı bir şekilde karşılanamazsa, dili kullanan insanlar, dile yeni eklentiler yaparak (veya mevcut kelime ve kavramların anlamlarını değiştirerek) bu ihtiyaçlarını çözerler.

Bilgisayar bilimlerinin de dahil olduğu evrimsel dilbilim çalışmalarında amaç daha çok dillerdeki evrimin bilgisayarlar tarafından algılanmasını sağlayacak bir model geliştirilmesidir. Yani insanlar dil üzerinde gerek kendi ihtiyaçlarını karşılayacak üretimler yaparken ve gerek de başka kişiler tarafından yapılmış üretimlere uyum gösterirken belirli bir zeka örneği gösterirler. İşte bilgisayar bilimleri de bu zeka örneğinin bilgisayarlar tarafından modellenip modellenemeyeceğini veya nasıl modelleneceğini bulmaya çalışır.

Bu anlamda yapılan çalışmalar uyumlu sistemler (adaptive systems, adaptif sistemler, tetabık tertipler) olarak nitelendirilebilir. Tam bu noktada akıcı inşa dilbiliminden (fluid construction grammer kısaca FCG olarak literatürde geçmektedir) bahsetmekte yarar vardır. Luc Steels tarafından geliştirilen bu dilbilgisinde, bir dili her konuşanın (her ajanın (agent)) aslında farklı bir şey konuştuğunu kabul ile işe başlanır. İsmindeki akıcı (fluid) kelimesi de buradan gelmektedir. Yani dil sürekli bir akış halinde (sürekli bir evrim halinde) düşünülebilir. Bu anlamda kullanılan en geniş modelleme yöntemlerinden birisi olan FCG, bilgisayarlar tarafından işlenebilen (üretilebilen ve anlaşılabilen) bir yapıya sahiptir.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir